ass [us] - Turkish English Dictionary

ass [us]

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "ass [us]" with other terms in English Turkish Dictionary : 87 result(s)

English Turkish
Idioms
blow smoke up someone's ass [us] v. birine samimiyetsiz davranmak/olmak
blow smoke up someone's ass [us] v. birini samimiyetsiz bir şekilde övmek
blow smoke up someone's ass [us] v. birine yağ çekmek
blow smoke up someone's ass [us] v. birinin kıçını yalamak
Slang
duck's ass (us) n. önler sivri boynun bittiği ense bölgesinin ise kıvır kıvır yapıldığı 50'lerde moda olmuş ördek götünü andıran bir saç kesimi
pain-in-the-ass [us] n. başa bela
pain-in-the-ass [us] n. sinir bozucu
pain-in-the-ass [us] n. gıcık
pain-in-the-ass [us] n. can sıkıcı
pain-in-the-ass [us] n. baş belası
be up (one's) ass [us] v. öndeki arabanın kıçına yapışmak/girmek
be up (one's) ass [us] v. trafikte tampon tampona gitmek
be on (one's) ass [us] v. (öndeki arabanın) kıçına girmek
be on (one's) ass [us] v. (öndeki arabanın) dibine girmek
be on (one's) ass [us] v. (öndeki arabanın) kıçının dibine girmek
be on (one's) ass [us] v. diğer arabaya değdirecek kadar yakın sürmek
be on (one's) ass [us] v. (birinin) kıçının dibinden ayrılmamak
be on (one's) ass [us] v. (birinin) peşini bırakmamak
be on (one's) ass [us] v. (birinin) kuyruğundan ayrılmamak
chew your ass [us] v. fırçalamak
chew your ass [us] v. haşlamak
chew your ass [us] v. paylamak
chew your ass [us] v. azarlamak
chew your ass [us] v. çıkışmak
get your ass in gear [us] v. harekete geçmek
get your ass in gear [us] v. kıçını kaldırmak
get your ass in gear [us] v. elini çabuk tutmak
get your ass in gear [us] v. acele etmek
kick someone's ass [us] v. birine dersini vermek
kick someone's ass [us] v. birinin canına okumak
kick someone's ass [us] v. birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek
kick someone's ass [us] v. birine haddini bildirmek
kick someone's ass [us] v. birinin kıçını tekmelemek
kick someone's ass [us] v. birini hezimete uğratmak
kick someone's ass [us] v. birini kolayca yenmek/alt etmek
kick someone's ass [us] v. birini bozguna uğratmak
kick someone's ass [us] v. birini açık ara yenmek
kiss (one's) ass [us] v. (birinin) kıçını yalamak
kiss (one's) ass [us] v. (birine) yalakalık yapmak
kiss (one's) ass [us] v. (birine) yaltaklanmak
kiss (one's) ass [us] v. (birine) yağ çekmek/yapmak
kiss someone's ass [us] v. birinin kıçını yalamak
kiss someone's ass [us] v. birine yalakalık yapmak
kiss someone's ass [us] v. birine yaltaklanmak
kiss someone's ass [us] v. birine yağ çekmek/yapmak
lick (someone's) ass [us] v. (birinin) kıçını yalamak
lick (someone's) ass [us] v. (birine) yalakalık etmek
lick (someone's) ass [us] v. (birine) dalkavukluk etmek
put your ass on the line [us] v. büyük bir riske girmek
put your ass on the line [us] v. kendini tehlikeye atmak
put your ass on the line [us] v. kendini ateşe atmak
ream someone's ass [us] v. paylamak
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) kıçımda değil
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) sikimde değil
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) kıçımda/sikimde bile değil
(someone) can kiss my ass [us] expr. sikimden aşağı kasımpaşa
(someone) can kiss my ass [us] expr. ipimden aşağı kasımpaşa
(someone) can kiss my ass [us] expr. siktir
(someone) can kiss my ass [us] expr. siktir git
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) çok da kıçımdaydı
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) halt etmiş
(someone) can kiss my ass [us] expr. bu da (birinin) halt yemesi
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) siktirsin
(someone) can kiss my ass [us] expr. (biri) siktirsin gitsin
ass over teacup [us] expr. ters
ass over teacup [us] expr. altüst
ass over teacup [us] expr. baş aşağı
lick my ass [us] expr. kıçımı/götümü yala
lick my ass [us] expr. kıçımı/götümü yalarsın
lick my ass [us] expr. avucunu yalarsın
on (one's) ass [us] expr. (öndeki arabanın) kıçında
on (one's) ass [us] expr. (öndeki arabanın) dibinde
on (one's) ass [us] expr. (öndeki arabanın) kıçının dibine girmiş
on (one's) ass [us] expr. diğer arabaya değdirecek kadar yakın
on (one's) ass [us] expr. (öndeki araçla) tampon tampona
on (one's) ass [us] expr. sürekli (birinin) kıçının dibinde
on (one's) ass [us] expr. sürekli (birinin) peşinde
on (one's) ass [us] expr. sürekli (birinin) kuyruğunda/ensesinde/tepesinde
on (one's) ass [us] expr. (birinin) yakasına yapışmış
shove something up (one's) ass [us] expr. (bir şeyi) alsın götüne soksun
shove something up (one's) ass [us] expr. (bir şeyi) alsın kıçına soksun
shove it up (one's) ass [us] expr. (bir şeyi) alsın götüne soksun
shove it up (one's) ass [us] expr. (bir şeyi) alsın kıçına soksun
get your ass over here [us] exclam. kıçını kaldırıp buraya gel
get your ass over here [us] exclam. çabuk/derhal buraya gel
get your ass in here [us] exclam. kıçını kaldırıp buraya gel
get your ass in here [us] exclam. çabuk/derhal buraya gel